Logo
🔍

Yuhanna 13 KKDEU

« İsa Öğrencilerinin Ayaklarını Yıkıyor

1. Fısıh Bayramı'ndan önce, İsa bu dünyadan ayrılıp Baba'ya gitme saatinin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisinin olanları hep sevmişti. Onları sonuna dek sevdi.

2. Akşam yemeği sürerken, iblis, Simun oğlu Yahuda İşkaryot'un yüreğine İsa'yı ele verme düşüncesini koymuş bulunuyordu.

3. İsa Baba'nın her şeyi kendi ellerine verdiğini ve Tanrı'dan gelmiş olup yine Tanrı'ya gittiğini biliyordu.

4. Yemekten kalktı, giysilerini bir yana koydu, bir havlu alıp beline sardı.

5. Sonra leğene su koyup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline sarılı havluyla kurulamaya koyuldu.

6. Simun Petrus'a geldiğinde, Simun, “Ya Rab” dedi, “Sen mi benim ayaklarımı yıkıyorsun?”

7. İsa, “Ne yaptığımı şimdi anlamıyorsun, ama ileride anlayacaksın” diye yanıtladı.

8. Petrus, “Hiçbir zaman ayaklarımı yıkamayacaksın” dedi. İsa, “Yıkamazsam yanımda payın olmaz” diye yanıt verdi.

9. Simun Petrus, “Öyleyse, ya Rab, yalnız ayaklarımı değil, ellerimi ve başımı da yıka!” dedi.

10. İsa, “Yıkananın ayaklarından başka yerinin yıkanmaya gereksinmesi yoktur” dedi, “O tümden temizdir. Siz de temizsiniz. Ama hepiniz değil!”

11. Çünkü İsa kendini ele verecek olanı biliyordu. Bunun için, “Hepiniz temiz değilsiniz” demişti.

12. Onların ayaklarını yıkadıktan sonra giyinip sofraya oturdu. “Size ne yaptığımı biliyor musunuz?” diye sordu,

13. “Beni Öğretmen ve Rab diye çağırıyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz. Çünkü ben O'yum.

14. Ben Rab ve Öğretmen'ken ayaklarınızı yıkadığıma göre, siz de birbirinizin ayaklarını yıkamakla yükümlüsünüz.

15. Yaptığımın aynısını siz de birbirinize yapasınız diye size bir örnek gösterdim.

16. Size doğrusunu söyleyeyim: Köle efendisinden üstün değildir; ne de gönderilen kendisini gönderenden üstündür.

17. Şimdi bunları bildiğinize göre, uygulayın ki, mutlu olasınız.”

18. “Hepiniz için söylemiyorum. Ben kimleri seçtiğimi biliyorum. Ama Kutsal Yazı yerine gelmeli: ‘Ekmeğimi yiyen Bana ihanet etti.’

19. “Bunları size olmadan önce, şimdiden söylüyorum. Öyle ki, olunca benim O olduğuma iman edesiniz.

20. Size doğrusunu söyleyeyim: Gönderdiğim kişiyi kabul eden, beni kabul eder. Beni kabul eden de beni göndereni kabul eder.”

21. Bunları söyledikten sonra İsa'nın ruhu sarsıldı ve açıkça tanıklık ederek şunu bildirdi: “Size doğrusunu söyleyeyim: İçinizden biri beni ele verecek.”

22. Öğrenciler kimin hakkında konuştuğuna şaşarak birbirlerine bakıyorlardı.

23. İçlerinden biri sofrada İsa'nın bağrına yaslanmıştı. İsa onu severdi.

24. Simun Petrus ona işaret ederek, “Kimden söz ettiğini sor” dedi.

25. O da, İsa'nın göğsüne yaslanmış, sordu: “Ya Rab, kimdir o?”

26. İsa, “Ekmek lokmasını banıp kime verirsem odur” diye yanıtladı. Ardından bir lokma ekmek aldı, banıp Simun oğlu Yahuda İşkaryot'a verdi.

27. Yahuda lokmayı aldığı anda şeytan onun içine girdi. İsa ona, “Ne yapacaksan hemen yap” dedi.

28. Sofrada oturanların hiçbiri neden böyle dediğini anlayamadı.

29. Para kesesi Yahuda'da olduğundan, içlerinden bazıları İsa'nın, “Bayramda bize gerekli şeyleri satın al” ya da, “Yoksullara bir şey ver” dediğini sandılar.

Yeni Bir Buyruk

30. Yahuda lokmayı alınca dışarı çıktı. Geceydi.

31. Yahuda dışarı çıkınca İsa, “Şimdi İnsanoğlu yüceltildi” dedi, “Tanrı da O'nda yüceltildi.

32. Eğer Tanrı O'nda yüceltildiyse, Tanrı da O'nu kendinde yüceltecektir. Hem de O'nu hemen yüceltecektir.

33. Sevgili çocuklar, kısa bir süre daha sizinle birlikteyim. Beni arayacaksınız. Ama Yahudi yetkililere söylediğim gibi, şimdi de size söylüyorum: Gittiğim yere siz gelemezsiniz.

34. “Size yeni bir buyruk bildiriyorum: Birbirinizi sevin. Tıpkı benim sizleri sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin.

35. Birbirinize karşı sevgi beslerseniz, herkes öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.”

36. Simun Petrus O'na sordu: “Ya Rab, nereye gidiyorsun?” İsa, “Gittiğim yere şu anda ardımdan gelemezsin” diye yanıtladı, “Ama ileride ardımdan geleceksin.”

37. Petrus, “Ya Rab, neden şimdi ardından gelemeyeyim?” dedi, “Ben senin için canımı veririm.”

38. İsa, “Benim için canını mı verirsin?” diye karşılık verdi, “Sana doğrusunu söyleyeyim, sen beni üç kez yadsımadan horoz ötmeyecektir.”

»