Logo
🔍

Markos 9 KKDEU

«

1. Sonra ekledi: “Doğrusu size derim ki, burada duranlar içinde Tanrı'nın Hükümranlığı'nın güçlü bir biçimde gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak kişiler vardır.”

2. Aradan altı gün geçince İsa Petrus'u, Yakup'u ve Yuhanna'yı yanına aldı; onları öbürlerinden ayrı olarak yüksek bir dağa çıkardı. Onların gözü önünde görünüşü değişti.

3. Giysileri ışıl ışıl bembeyaz oldu. Yeryüzünde hiçbir çamaşırcının ulaşamayacağı bir beyazlıktı bu.

4. O sırada İlyas'la Musa onlara göründü. İsa'yla konuşuyorlardı.

5. Petrus İsa'ya, “Ya Rabbi” dedi, “Burada bulunmamız ne iyi! Üç çardak kuralım: Biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a.”

6. Ne dediğini kendi de bilmiyordu. Çünkü çok korkmuşlardı.

7. Derken bir bulut inip onlara gölge saldı. Buluttan bir ses geldi: “Sevgili Oğlum budur, O'nu dinleyin!”

8. Öğrenciler hemen çevreye bakındılar, ama İsa'dan başkasını göremediler.

9. Dağdan inerlerken, İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek gördüklerini kimseye anlatmamaları için İsa onları uyardı.

10. Öğrenciler bu öğüdü tuttular. Ölülerden dirilmenin ne anlama gelebileceğini aralarında tartıştılar.

11. İsa'ya bir soru sordular: “Dinsel yorumcular acaba neden, önce İlyas'ın gelmesi gerekir, diyorlar?”

12. İsa, “Evet” dedi, “Önce İlyas gelir ve her şeyi düzene koyar. Ama neden İnsanoğlu'na ilişkin çok işkence çekecek ve hor görülecek diye yazılmıştır?

13. Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki, kendisine ilişkin yazılmış olduğu gibi, her istediklerini ona yaptılar.”

14. Öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresini büyük bir kalabalığın sardığını ve dinsel yorumcuların onlarla tartıştığını gördüler.

15. Orada toplananların tümü İsa'yı görünce şaşkınlığa düştüler, koşup O'nu karşıladılar.

16. İsa onlara, “Aranızda ne tartışıyorsunuz?” diye sordu.

17. Kalabalığın içinden bir adam O'nu yanıtladı: “Öğretmen, içinde dilsiz bir ruh bulunan oğlumu sana getirdim.

18. Onu nerede tutarsa yere atıyor. Çocuğun ağzı köpürüyor, dişlerini gıcırdatıyor, kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden kötü ruhu çıkarmalarını diledim, ama güçleri yetmedi.”

19. İsa, “Ey imansız kuşak!” dedi, “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu bana getirin.”

20. Çocuğu İsa'ya getirdiler. Kötü ruh O'nu görür görmez çocuğu sarstı. Çocuk yere düştü, ağzı köpürerek debelendi.

21. İsa çocuğun babasına sordu: “Ne zamandan beri böyle?” Baba, “Çocukluğundan beri” diye yanıtladı,

22. “Kötü ruh onu yok etmek için pek çok kez ateşe de attı, suya da. Bir şey yapabilirsen, bize acı ve yardım et!”

23. İsa onu yanıtladı: “Bir şey yapabilirsen mi? İman edene her şey olanaklıdır.”

24. Çocuğun babası o anda bağırdı: “İman ediyorum; yetersiz imanıma yardım et!”

25. Halkın yanlarında toplandığını gören İsa, kötü ruhu azarladı: “Dilsiz ve sağır ruh, sana buyuruyorum: Çocuktan çık ve bir daha ona girme.”

26. Ruh çığlık atarak ve çocuğu sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi yığıldı. Çoğunluk, “Öldü” diyordu.

27. Ama İsa onu elinden tutup kaldırdı. Çocuk ayağa kalktı.

28. İsa eve girince, öğrencileri özel olarak kendisine sordular: “Biz neden onu çıkaramadık?”

29. İsa, “Bu tür kötü ruhlar ancak duayla ve [oruçla] çıkabilir” diye yanıtladı.

30. Oradan ayrılıp Galile'yi aştılar. İsa kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.

31. Çünkü öğrencilerine öğretmekteydi. Onlara şöyle dedi: “İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek. O'nu öldürecekler, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek.”

32. Ne var ki, bu sözü anlamadılar. O'na sormaya da çekindiler.

33. Kafernahum'a vardılar. İsa eve girince öğrencilere sordu: “Neydi yolda tartıştığınız?”

34. Sustular. Çünkü yolda giderken, içlerinde kimin en üstün olduğunu tartışmışlardı.

35. İsa oturunca Onikiler'i çağırıp, “En üstün olmak isteyen, hepinizin arasında sonuncu ve hepinizin hizmetkârı olsun” dedi.

36. Sonra bir çocuğu elinden tutup ortalarında durdurdu. Çocuğu kolları arasına alarak kendilerine şöyle dedi:

37. “Kim böyle bir çocuğu benim adıma kabul ederse, beni kabul eder. Ve kim beni kabul ederse, beni değil, beni göndereni kabul eder.”

38. Yuhanna İsa'ya, “Öğretmen!” dedi, “Bir adama rastladık. Adınla cinleri çıkarıyordu. Ona engel olduk. Çünkü bizimle gelmiyor.”

39. İsa, “Ona engel olmayın” dedi, “Çünkü hiç kimse adımla mucize yapıp da hemen ardından beni kötüleyemez.

40. Çünkü bize karşı olmayan, bizden yanadır.

41. Doğrusu size derim ki, Mesih bağlısı olduğunuz için her kim benim adımla sizlere bir bardak su içirirse, karşılığını hiç yitirmeyecektir.”

42. “Bana iman eden şu küçüklerden birini, kim suça sürüklerse, boynuna iri bir değirmen taşı bağlanıp denize atılması kendisi için daha iyidir.

43. Eğer elin seni suça sürüklüyorsa, onu kes! Kolsuz olarak yaşama kavuşman, iki kol sahibi olarak cehenneme, hiç sönmeyen ateşe gitmenden daha iyidir.

45. Eğer ayağın seni suça sürüklüyorsa, onu kes! Ayaksız olarak yaşama kavuşman, iki ayak sahibi olarak cehenneme atılmandan daha iyidir.

47. Eğer gözün seni suça sürüklüyorsa, onu çıkar at! Tanrı'nın Hükümranlığı'na tek gözle girmen, iki göz sahibi olarak cehenneme atılmandan daha iyidir.

48. Orada ‘onları yiyen kurt ölmez ve ateş sönmez.’

49. “Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır.

50. Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tadını yitirirse, ona bir daha nasıl tuz tadı verilebilir? İçinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın.”

»