Logo
🔍

Nahum 3 KMEYA

«

1. KANLI şehrin vay başına! hep yalanla ve soygunculukla dolu; şikâr ortadan kalkmıyor.

2. Kamçının sesi, ve tekerlekler gürültüsünün sesi, ve koşan atlar, ve sıçraşan cenk arabaları,

3. saldıran atlılar, ve yalabık kılıç, ve pırıldıyan mızrak, ve vurulmuşlar alayı, ve büyük ölüler yığını, ve leşlerin sonu yok; leşlerine ayakları takılıyor; —

4. sevimli fahişenin, afsunlar sahibesinin, fahişeliklerinin çokluğundan ötürüdür, fahişeliklerile milletleri, ve afsunları ile aşiretleri satıyor.

5. İşte, ben sana karşıyım, ordular RABBİNİN sözü, ve senin eteklerini yüzüne kaldıracağım; ve milletlere senin çıplaklığını, ve ülkelere aybını göstereceğim.

6. Ve senin üzerine pislikler atacağım, ve seni rüsvay edeceğim, ve seni temaşaya arzedeceğim.

7. Ve vaki olacak ki, sana bakanların hepsi senden kaçacaklar, ve diyecekler: Nineve viran oldu; onun için kim dövünür? nereden senin için teselli ediciler arıyayım?

8. Sen No-amondan daha iyi misin? o şehir ki, ırmaklar arasında bulunuyordu, çevresinde sular vardı; hisarı denizdi, ve duvarı denizdendi.

9. Habeş ili ile Mısır onun kuvveti idi, ve sonsuzdu; Put ve Lubîler onun yardımcıları idiler.

10. Böyle iken yine sürüldü, sürgünlüğe gitti; yavruları da bütün sokak başlarında yere çalındılar; ve itibarlı adamları için kura attılar, ve bütün büyükleri zincirlere vuruldular.

11. Sen de sarhoş olacaksın; saklanacaksın; düşman önünde sen de sığınacak hisar arıyacaksın.

12. Senin bütün hisarların ilk turfandaları ile incir ağaçları gibidir; silkince yiyenin ağzına düşecekler.

13. İşte, senin içinde kavmın kadın oldular; memleketinin kapıları düşmanlarına geniş açıldılar; senin kapı sürgülerini ateş yiyip bitirdi.

14. Muhasara vakti için kendine su çek; hisarlarını pekiştir; çamura girip balçığı çiğne; tuğla ocağını pekiştir.

15. Ateş orada seni yiyip bitirecek; kılıç seni kesip atacak; yelek gibi seni yiyecek; yelek gibi çoğal, çekirge gibi çoğal.

16. Kendi tüccarlarını göklerin yıldızlarından ziyade çoğalttın; yelek yayılır, sonra kaçıp gider.

17. Senin emîrlerin çekirgeler gibi, ve başbuğların çekirge sürüsü gibi, o sürü ki günün serinliğinde çitlere konar, güneş doğunca kaçar, ve yerleri bilinmez, neredeler.

18. Ey Aşur kıralı, çobanların uyuyor; ileri gelenlerin kımıldamıyor; dağlar üzerinde kavmın dağıldı, ve toplıyan yok.

19. Senin kırığına dindirecek ilâç yok; yaran iyi olmaz; haberini işitenlerin hepsi senin için el çırpıyorlar; çünkü ardı kesilmeden senin kötülüğün kimin üzerinden geçmedi?