Logo
🔍

Vahiy 18 KKDEU

« Babil'in Yıkımı

1. Bundan sonra gökten başka bir meleğin indiğini gördüm. Geniş yetkisi vardı. Yüceliği nedeniyle yeryüzü aydınlığa boğuldu.

2. Gür bir sesle bağırarak şöyle dedi: “Yıkıldı! Koca Babil yıkıldı! Cinlerin konutu oldu. Her kötü ruhun sığınağı oldu. Her kötü, tiksindirici kuşun barınağı oldu.

3. Çünkü zina hırsının kızgın şarabından tüm uluslar içti. Dünya kralları da onunla zina etti. Dünya tüccarları onun aşırı yaşayışından sağlanan gelirle zengin oldu.”

4. Ardından, gökten başka bir ses duydum. Şöyle diyordu: “Onun günahlarına ortak olmamak, Onun büyük sıkıntılarını çekmemek için Ondan uzaklaş, ey halkım!

5. Çünkü günahları göğe dek erişti. Ve suçlarını Tanrı anımsadı.

6. Başkalarına ne çektirdiyse, aynısını ona çektirin, Yaptıklarını ona iki kat ödeyin. İçirdiği kâsedeki içkinin iki katını ona içirin.

7. Kendini yücelttiği, aşırı yaşama yöneldiği ölçüde Sıkıntı ve yas çektirin ona. Çünkü yüreğinin içinden, ‘Tahtımda bir kraliçeyim, dul değilim, hiç yas görmeyeceğim’ diyor.

8. İşte bunun içindir ki, büyük sıkıntılar başına bir günde gelecek. Ölüm, yas, kıtlık! Onu ateşte yanmak bekliyor. Çünkü onu yargılayan Tanrı güçlü olan Rab'dir.”

9. Onunla zina eden, aşırı yaşamından zevk alan dünya kralları onun yanmasıyla çıkan dumanı görünce ağlayıp dövünecekler.

10. Çektiği işkencenin verdiği korkuyla uzakta durup şöyle diyecekler: “Vay başına o koca kentin! Vay başına, güçlü kent Babil'in! Çünkü yargın bir saatte geldi.”

11. Dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü artık mallarını satın alan yok.

12. Her çeşit mal: Altın, gümüş, değerli taşlar, inciler, ince keten, erguvan çiçeği rengi kumaşlar, ipek, al kumaşlar, her tür kokulu ağaç, fildişinden yapılmış çeşitli eşyalar, en değerli ağaçlardan, bakırdan, demirden, mermerden yapılmış çeşitli eşya,

13. tarçın, baharat, buhur, sümbül kokuları, günlük, şarap, zeytinyağı, irmik, buğday, büyük baş hayvan, koyun, at, taşıt araçları, köleler ve insan canları!

14. “Canının çektiği meyveler elinden gitti, Görkem ve parlaklık seni bıraktı, yok oldu. Artık bunları sende bulan olmayacak.”

15. Sayılan malların alım satımıyla uğraşanlar, bu kadından zengin olanlar, çektiği işkenceden korktukları için uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.

16. “Vay başına!” diyecekler, “İnce keten, mor kumaş, al kumaş kuşanmış, altınla, değerli taşlarla, incilerle bezenmiş koca kentin vay başına!

17. Çünkü böylesi zenginlik bir saat içinde yıkıma uğradı.” Tüm kaptanlar, deniz yolculuğuna çıkanlar, gemiciler, tüm deniz işlerinde çalışanlar uzakta durdular.

18. Onun yanmasıyla çıkan dumana bakarak, “Şu koca kent gibi bir kent daha var mı?” dediler.

19. Sonra başlarına toprak serptiler. Ağlayıp yas tutarak bağırdılar ve, “Vay başına koca kentin, vay başına onun!” dediler, “Denizde gemisi olanların tümü onun varlığından zenginleşti. Oysa bir saat içinde yıkıma uğradı.

Babil'in Son Yargısı Açıklanıyor

20. Onun başına gelenlerle mutlu olun, ey gökler! Kutsallar, haberciler, peygamberler! Çünkü Tanrı ondan hakkınızı aradı ve onu yargıladı.”

21. Ardından, güçlü bir melek büyük, değirmen taşı gibi bir taş aldı. Şunları söyleyerek taşı denize fırlattı: “Koca kent Babil de böyle yıkıcı saldırıyla fırlatılacak. Bundan böyle izi bile kalmayacak.

22. Artık sende ne lir çalanların, ne ezgi okuyanların, ne neyzenlerin, Ne de borazancıların sesi duyulacak. Artık sende hiçbir sanat kolunun sanatçısı kalmayacak. Artık sende değirmen sesi duyulmayacak.

23. Artık sende şamdan ışığı yanmayacak, Artık sende gelin güvey sesi duyulmayacak. Çünkü senin tüccarların dünyanın ileri gelenleriydi, Çünkü büyücülüğünle bütün ulusları kandırdın.

24. Ve peygamberlerin, kutsalların, Yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı Babil'de bulundu.”

»